Oyun, çocuğun dünyayı keşfettiği, işbirliği yapmayı, kendisini ve çevresini öğrendiği, risk aldığı ve yaratıcılığını hayata geçirdiği aktivitelerin her biridir. Çocuk için oyunun önemi ve gerekliliği nerdeyse doğduğu andan itibaren başlar ve uzun yıllar boyunca devam eder.

Farklı oyunlar çocuğun birçok farklı alanda gelişimine destek sağlar. Bilişsel, sosyal, fiziksel duygusal, analitik ve sözel gelişimine katkı sağlayan oyunlar aynı zamanda çocuğun kendisini ve yaşadığı dünyayı da tanımasını sağlar.

Doğal ortamlarda, yaşamın doğal getirileriyle oyunu keşfetmek ve yaşamak en sağlıklısıdır. Ancak ne yazık ki günümüzde sürekli artan medya bombardımanı, sınırsız ve sürekli eğlence anlayışı ve elektronik cihazlara bağımlı yaşayan oyun ve oyuncak algısı bu elektronik cihazlarla sınırlı kalan bir anlayış söz konusu.

Yapılan bilimsel araştırmalar, kendi klinik deneyimlerim ve altı yaşını doldurmak üzere olan oğlum üzerindeki gözlemlerimden yola çıkarak şunu belirtebilirim; Bir çocuk en önemli yaşam deneyimlerini serbest ve yaratıcı oyunlar aracılığıyla kazanır. Merakını, heyecanını, mutluluğu, hayal kırıklığını hatta pişmanlığı bile oyunlar sayesinde tanır. Eğer anne babalar evlerinde ve çocuklarını gönderdikleri okullarda çocukları motive eden, müdahalenin minimum seviyede olduğu hatta mümkünse hiç olmadığı oyunlar oynayabilecekleri ortamlar sağlayabiliyorlarsa çocuklarına en büyük iyiliği yapıyor demektir.

Oyunun özellikle çocuğun yaşamının ilk birkaç yılında zeka gelişimine önemli katkı sağladığı birçok araştırmayla ispatlanmış durumda.

Şimdi özellikle çocukların zeka gelişimini destekleyecek oyunları gözden geçirelim;

0-3 Ay Arası

1-Dokunma-okşama-gıdıklama oyunu
Bu aylar içerisindeki en önemli iletişim biçimi ten teması. Bebeğinize sıkça sevgi sözcükleri kullanarak onu bol bol okşayın. Bebeğinizin gıdısına, koltuk altına, ayak altına, göbeğine, hafif temaslarda bulunun. Dokunduğunuz vücut bölgelerinin ismini telaffuz edin.

2-Pedal çevirme oyunu
Bebeğinizin bacaklarını bisiklet çevirir gibi döndürün ve bu işlemi yaparken ona tekerlemeler söyleyin.

3-Mimik oyunu
Bebekler doğduğu andan itibaren yüzünüzde oluşan neşe, hüzün, öfke, korku gibi ifadeleri anlayabilecek kapasitededir. Bu yüz ifadelerini takınıp ona yüz ifadenizi anlatın. Dil çıkarmayı deneyin.

3-6 Ay Arası

1-Koklama oyunu
Bebeğinizin en gelişmiş duyusu doğumla gelen koklama duyusudur. Doğal ürünleri bebeğinize koklatarak onun bu duyularını geliştirebilirsiniz. Nane, fesleğen, limon gibi keskin kokuların zihin uyanıklığına yardımcı olduğu; gül, portakal, lavanta, sarı papatya gibi hafif kokuların bebeğinize rahatlık verdiği düşünülmektedir.

2- Üfleme oyunu
Bebeğinizi kucaklayıp vücudunun bir bölümüne üfleyin. Bu esnada üflediğiniz bölüm ile ilgili ona bilgilendirmeler yapın. ‘Bu senin kolun’ gibi cümleler buna örnek oluşturmaktadır.

3- Dokunma oyunu
Bebeğinizin vücudu ile temas eden her şey onun için bir uyarıcı niteliğindedir. Farklı dokusu olan kumaşları ve değişik yüzleri olan materyalleri dokundurarak ona bunlar hakkında bilgi verebilirsiniz.

4- Benzerler oyunu
Nesnelerin şekli ve boyutlarını öğretmeye dair bir oyun olup, bebeğinizle iletişiminize nesneleri de eklemeye başlamış olacaksınız. Elinize bir tane çay kaşığı alarak bebeğinizin önüne koyun ve ‘ona bu bir kaşık’ deyin. Bebek bunu tutmaya çalışacaktır. Sonra ona 2.ci çay kaşığını göstererek iki kaşığı karşılaştırıp karşılaştırmadığına bakın. Bebeğiniz çay kaşıklarına ulaşmaya çalışırken ona 3.cü çay kaşığını gösterin ve ona deyin ki ‘bunların hepsi aynı. 1, 2, 3, kaşık..’ Eğer çay kaşıklarından sıkılırsa yemek kaşıklarını çıkarın ve deyin ki ‘Bu da farklı bir kaşık..’ Farklı nesnelerle bu oyunu tekrarlayın.

6-9 Ay Arası

1-Tutma oyunu
Bebeğinizin baş ve işaret parmaklarını birleştirerek ona bu şekilde küçük nesneleri almayı öğretin ve bunu tekrarlaması için onu teşvik edin.

2- Kule oyunu
Evinizdeki plastik kavanoz ya da küplerle kuleler yapın. Bebeğinizin bunu izlemesini ve bu esnada onun sabretmesini sağlayın. Yaptığınız kuleyi hafif bir dokunuşla devirin. Dizme ve devirme işlemlerini tekrarlayın ve bebeğiniz devirme işlemini başardığında onu alkışlayarak ödüllendirin.

9-12 Ay Arası

1-Vücut tanıma oyunu
Bebeğinize vücut bölümlerini doğaçlama bir şarkı eşliğinde gösterebilirsiniz . Öğrenmesi hem daha eğlenceli ve keyifli bir hal almış olur. Bir bebek televizyonundan öğrendiğim şarkılar şu şekilde;
Baş, omuzlar, dizler ve parmaklar ( 2 kere)
Ve gözler, kulaklar ve ağız ve de burun
Baş, omuzlar dizler ve parmaklar… gibi bir şarkı eşliğinde çocuğunuza temel vücut bölümlerini oyun oynayarak öğretebilirsiniz.

Bir yaşına kadar çocuğun genel gelişimi aylık bazda ve çok hızlı bir şekilde ilerler. Bu nedenle ilk bir yıllık süreçte ’çocuğunuzun gelişim özelliklerini farkında olarak ve onun hazır oluşunu da dikkate alarak’ kendi yaratıcılığınızı da kullanıp çok sayıda farklı oyunla zeka gelişimini destekleyebilirsiniz.

1-2 Yaş Arası

1 yaş dönemi çocukları için; plastik, ahşap, kumaş gibi farklı ebat ve malzemelerden yapılmış oyuncaklar tercih etmek onun gelişimi açısından son derece faydalı olacaktır.
Renkli ve ses çıkaran oyuncaklar ilgilerini çekecektir. Uyaranların ve seslerin arttığı ve konuşmanın hızlandığı bu dönemde çocuğun kendi yaşıtları ile birlikte olmasını sağlamak da büyük önem taşır. Böylelikle sosyal hayatın bir parçası olmayı kendi yaşıtlarıyla oynadığı oyunlarla öğrenmeye başlayabilir.

Aynı yaş döneminde olsalar bile, çocuklar arasında gelişim farklılıkları olması son derece doğaldır. Sadece gelişim farklılıkları değil aynı zamanda ilgi farklılıkları da söz konusu olabilir çocuklar arasında. Bunu da doğal karşılamak ve çocukları karşılaştırmamak gerekir. Bir arada bulunmaları, öğrenmiş oldukları farklı becerileri birbirlerine öğretmelerini sağlayacaktır. Nesneleri parmağınızla gösterin ve isimlerini söyleyin. Çevresinde bulunan objeleri bu yöntemle tanıtın. Az yazılı ve bol resimli hikaye kitaplarını birlikte inceleyin, okuyun. Boya kalemleri ve kağıtlarla vakit geçirmesini sağlayın. Özellikle bu dönemde yürümeye başlayan çocukların fiziksel aktivitelerini özgürce yapabilmeleri için onlara imkan sağlamak çok önemlidir. Çocukları koruma içgüdüsüyle, sürekli onları kısıtlamak çocuklarına yapacağınız en büyük kötülüklerden biridir. Onlara güvenli alanlar sağlamak ve sonrasında özgür bırakmak en güzelidir.

2-4 Yaş Arası

Özellikle bu yaş aralığında tercih edeceğiniz oyuncaklar çocuğunuzda merak uyandırmalı, çevresini daha detaylı şekilde tanımasına yardımcı olmalıdır. Oyuncak, çocuğun özgürce oynamasını sağlayacak yapıda olmalıdır, karmaşık kuralları olan oyuncaklar çocukların hoşuna gitmez. Seçeceğiniz oyuncakların çocuğunuzda keşfetme isteği doğurmasında ve sosyal ilişkilerin gelişmesinde ona destek olması gerekir.

Hayal Gücü Oyunları
Çocuklar hayal ettikleri şeyleri yaratmaktan hoşlanırlar. Bu anlamda onlar için en heyecan verici oyuncak, basit ve doğal olanıdır. Kum, hamur, kil, boya kalemleri, parmak boyaları ile hayal güçlerini kullanabilir, yaratıcılıklarını geliştirebilirler. Basit müzik aletlerini tercih ederek değişik sesleri keşfetmelerini sağlayabilirsiniz. Bu oyuncak grubu ile çocuğunuzun sanatla tanışmasına aracılık etmiş olur ve çocuğunuzun yetenekleri konusunda bilgi sahibi olabilirsiniz.

Grup Oyunları
2-4 yaş grubu, çocuğunuzun diğer çocuklarla aktif olarak oynamaya başladıkları yaşlardır. Bu yaşlardaki çocuklar genellikle paylaşmayı sevmezler ancak yine de ebeveynleri ile ya da yaşıtlarıyla bir arada oynayabilecekleri oyuncaklar tercih edilebilir. Bir kaç kişiyle oynanan basit kurallı grup oyunları, kuklalar, el işleri bu iş için uygundur.

Tahtadan Yapılmış Bloklar
Tahta blokları üstünde koymak, onlarla büyük kuleler yapmak sonra da özgürce hepsini yıkmak…Bu yaştaki bir çocuğun en çok zevk alacağı oyunlardan biridir ve aynı zamanda zeka gelişmine de önemli ölçüde katkı sağlar. Hayal gücünü ve yaratıcılığını destekleyen bu tathta bloklarla çocuğunuzun dilediğince oynamasına izin verebilirsiniz.

Mesleklere Dair Oyun Setleri
Doktor, itfaiye, alışveriş, mutfak, tamir vb temalı setler ile çocuklarınızla birlikte çok çeşitli drama çalışmaları yapabilirsiniz. Aynı şekilde bu oyunları yaşıytlarıyla oynaması, değişik rollere bürünerek iletişim becerilerini gelişmesine yardımcı olur.

Yapbozlar (Puzzle)
Yapboz, zeka gelişimine katkısı olduğu kadar çocuğun özgüvenini de geliştiren çok önemli bir oyuncaktır. Yapboz ile oynayan çocuk, karışık parçalardan bir bütün oluşturmasının keyfini yaşar. Hele ki yapbozu başarıyla tamamlayan çocuk ebeveynlerden övgü dolu sözler duyarsa yapbozun çocuğun duygusal-sosyal gelişimine katkısının kaçınılmaz olduğunu söyleyebiliriz.

Eğitici Oyun Kartları
Eğitici oyun kartları ile zihinsel bir çalışma yapılırken çocuğun soyut düşünme, mantık yürütme, muhakeme yeteneği, yaratıcı düşünme ve konuşma becerileri ile ince kas gelişimi de desteklenebilir. Çocuklar bu kartlar sayesinde parça bütün ilişkisi kurma beceresini geliştirir ve aynı zamanda çok sayıda yeni varlık ve kavram ile tanışacaktır. Eşleştirme kartlarında çocuğun dikkat ve hafızası gelişecektir. Zıtlık kartları sıcak-soğuk, yumuşak-sert, kirli-temiz gibi birçok zıt kavramları öğrenmesine aracılık edecektir. Eğitici oyun kartlarıyla çok çeşitli oyunlar oluşturabilirsiniz. Örneğin her kartta bulunan farklı görseller ile çocuğun hayal gücünü kullanarak hikaye oluşturmasını ve anlatmasını isteyebilirsiniz.

Bisiklet – Scooter
2-3 yaş grubundaki çocuklar 3 tekerlekli bisiklete rahatlıkla binebilirler. Kasların ve büyük motor becerilerinin gelişimi için oldukça faydalı olacak bu aktiviteler sayesinde çocuğunuz bol bol hareket edecek, enerjisini boşaltabilecek. Evinizde bahçe varsa salıncak ve kaydırak gibi bahçe oyuncakları alarak da çocuğunuzu harekete teşvik edebilirsiniz.

Çocuk Gelişiminde Müziğin Önemi

Müziğin bebeklerin dünyasında çok önemli bir yeri vardır. Bebekler daha doğmadan önce müzik dinlemeye başlarlar. Anne karnında 21. Haftasını doldurmuş olan bir bebeğin işitme duyuları gelişmiş durumdadır. Bu dönemden itibaren bebekler radyoda ya da televizyonda çalan bir müziği ya da annesinin söylediği şarkıları dinelmeye başlamıştır. Bir diğer deyişle anne karnındaki bebek annesiyle birlikte onun dinlediği tüm müziklere kulak misafiri olmaktadır.

Müziğin bebekler üzerinde oldukça farklı etkileri mevcuttur. Kimi zaman onları güldürür kimi zaman uyutur kimi zaman da rahatsız edip ağlatabilir.

Araştırmalar müziğin bebeklerin beyni için doğdukları andan itibaren oldukça önemli bir rolü olduğunu göstermektedir. Müzik bebeklerin nasıl düşüneceklerini, sorunların çözüm yollarını, dili öğrenmelerini hatta ilerleyen zamanlarda derslerini öğrenmelerini bile etkilemektedir.

Beyin gelişiminin iki bileşeni vardır. Bunlar çocuğunuzun genleri –ki bu değiştirilemez- ve yaşadığı çevre-ki bu zenginleştirilebilecek bir bileşendir- Çocuğun beynini bir harita olarak düşününseniz, çocuğunuza ne kadar uyaran verirseniz harita da o kadar genişleyecektir. Böylelikle daha çok bilgi ve beceri depolayabilecektir.

Büyümek için bebeğinizin beyinin herhangi bir düzenin nasıl oluştuğunu öğrenmesi ve hatırlaması gerekmektedir. Müzik de tam olarak bunlardan oluşmuştur. Anne ya da babanın bir müzik aleti çalması, dans ederek ya da el çırparak ritim tutması bebeğin küçük motor kaslarının gelişimi için de temel oluşturur.

Müzik beyin için bir egzersizdir. Çocuğunuz müzik dinleyerek ya da müziğe katılarak hangi seslerin birbirini izlediğini, yaptığı hareketlerin nasıl sesler çıkarttığını öğrenir. Bu bağlantı bebeğin algılama, öngörme ve sorun çözme yeteneklerini geliştirmesi için çok önemlidir.

Bebeler, anne babalarını ve çevresinde gördükleri diğer insanların seslerini taklit ederek konuşmayı öğrenirler. Birçok kişi için şarkı sözlerini hatırlamak bir metni ya da bir şiiri hatta alışveriş listesini bile hatırlamaktan daha kolaydır. Bunun nedeni müziğin aynı zamanda bellek için bir tetikleyici olmasıdır. Bundan dolayı da müzik çocuğun dili kavramasında ve kelime hazinesini geliştirmesinde büyük rol sahibidir.

Müziğin önemi bu kadar büyükken miniklerin müzikten olabildiğince yaralanmaları için nelere dikkat edilmesi gerektiğini gözden geçirmekte fayda vardır.

Yeni Doğan Bebekler: Yeni doğan bebekler için müzik hem bir zevk aracı hem de eğitici bir araçtır. Özellikle yeni doğan bebekler müzik aracılığıyla farkında olmadan birçok şeyi öğrenirler. Bundan dolayı anne babalara bebeklerinin daha ilk günlerinden itibaren onlara müzik dinletmelerini öneriyoruz. Böylelikle bebekler çok erken bir dönemden itibaren müzikle interaktif bir ilişkiye girme konusunda önemli bir yol kat etmiş olacaktırlar.

Farklı türlerde müzikler dinlemenin bebeklerin duygusal ve zihinsel gelişiminde önemli bir rolü vardır. Araştırmalar özelikle klasik müziğin bebeğin beynini uyaran nota dizeleri nedeniyle çok daha etkili olduğunu göstermektedir. Bazı anne babalar klasik müzik dinlemekten hoşlanmıyor olabilir. Ancak yine de bebekler için hazırlanmış klasik müziğin öneminden dolayı zaman zaman onlarla bu tarz müzik dinlemekte fayda vardır. Ancak bebeklere her zaman klasik müzik dinletilmesi de şart değildir. Özellikle oyun zamanlarında ve bebeğinizin keyifli olduğu zamanlarda ona hareketli ve farklı ritimleri olan müzikler de dinletilebilirsiniz.

2 – 5 Yaş Arası Çocuklar: Bu yaş aralığındaki çocukların hemen hemen hepsi müziğe bayılır. Özellikle gürültü yapmayı çok sevdikleri bu dönede çeşitli müziklere eşlik ederek doyasıya gürültü yapabilmek çocukları hem eğlendirecek hem de özgüvenlerinin gelişmesine yardımcı olacaktır. Basit enstrümanlar ya da müzikli oyuncaklar da bu dönem çocuklarının özgüvenlerinin gelişimde, sebep sonuç ilişkilerini daha sağlam bir şekilde öğrenmeleri açısından önemlidir.

Ancak bu dönemde çocuğun kendisine göre zor olan bir enstrümanı çalması ya da öğrenmesi için zorlanması da özgüvensiz ve hırçın olması gibi bazı önemli riskler taşıyabilir. Bundan dolayı müzik konusunda çocukların serbest bırakılması, kendi zevkleri doğrultusunda yönlendirilmeye çalışılması en doğru yoldur.

Okul Öncesi Çocukları: Bu dönemde çocukların keşfetme yeteneklerine mümkün olduğunda şans tanımakta fayda vardır. Bu yaş grubundaki çocuklara müzik konusunda her zaman bir şeyler öğretmeye çalışmak yerine, kendi kendine keşfetmesi için ona izin vermek, zaman zaman kızsa da hırçınlaşsa da onu kendi kendine bırakmak doğru bir yol olacaktır.

Gelişmiş, küçük kasların motor becerisini gerektiren enstürmanlarla uğraşması (piyano, gitar gibi) çocukların ayakkabılarını bağlamak, giysilerini düğmelemek gibi işleri başarması açısından faydalı olacaktır.

Anne babaların müzik aletlerini çocuklarıyla birlikte çalması da (ya da çalmaya çalışmasının) onların sosyal gelişimi besleyecektir.

Müzik dinlemek ya da enstürman çalmak dışında müzik eşliğinde dans etmek de çocuklar için son derce faydalıdır. Çünkü dans çocukların hem fiziksel gelişimine katkı sağlar hem de ritm öğretir. Ve bu da çocuklara sayı saymayı öğrenmeleri için yardımcı olur.

Çok yönlü faydalarından dolayı müziği daha ilk günlerinden itibaren çocukların hayatına adapte edilmesi onların fiziksel, psikolojik ve sosyal gelişimleri açısından çok faydalı olacaktır

Uzman Klinik Psikolog
Yasemin Meriç Kazdal

*Bu yazının tüm hakları saklıdır, yazarın izni olmadan kopyalanması, kullanılması ya da paylaşılması yasaktır.