Sıcak ve güneşli günler yerini kapalı, soğuk ve karanlık kış günlerine bıraktı. Bu mevsimsel değişim beraberinde mutsuzluk, sıkıntı, gerginlik gibi şikayetleri de getirmeye başladı. Bunun sebebi güneş ışığının azalmasının insan psikolojisi üzerindeki olumsuz etkileri.
Kış mevsiminde günlerin kısalması, güneş ışığının azalması ve insanların sürekli kapalı ortamlarda kalması psikolojilerini olumsuz yönde etkileyebiliyor. Kış aylarında mevsimsel değişikliklerin yaşanmasıyla birlikte vucüdun temel işlevlerinde de bir takım değişimler oluşuyor. Bunların yanı sıra kış mevsiminde bir çok kişide daha fazla uyku eğilimi ve iştahta artış oluşurken enerji seviyesinde de belirgin bir düşüş yaşanıyor.
İnsanlar ilkbahar ve yaz aylarında kendilerini genellikle çok daha mutlu hissederler. Bu his onların tüm yaşamlarına olumlu şekilde yansır. Olaylara karşı olumlu yaklaşımları, sorunları çözme konusunda rahat oluşları ve kendilerine duydukları güven, güneşli sıcak günlerde çok daha fazladır. Oysa ki kış aylarında tüm bunlar yerini fiziksel ve duygusal bitkinlik, sürekli bir yorgunluk hali, bitmek bilmeyen bir uyku ihtiyacına bırakır.
Mevsimsel depresyonun belirtileri incelendiğinde, hayattan zevk almama, isteksizlik, ilgisizlik, enerji kaybı, iştah artışı, çökkün bir duygu durumu, dikkat ve konsantrasyon bozukluğu şikayetleri göze çarpmaktadır.
Yapılan araştırmalar sonucu, mevsimsel depresyonun oluşumunda özellikle “melatonin” adı verilen hormonun etkili olduğu belirlenmiştir. Beynimiz bu hormonu gözümüz karanlık ortamları algıladığında salgılar. Bu hormonun fazla salgılanması kişinin fiziksel hareketlerini yavaşlatır, uykulu, gergin ve mutsuz hissetmesine neden olabilr.
Kış aylarıyla birlikte ortaya çıkan mevsimsel depresyonun iş yaşamında da önemli sorunlara yol açtığı gözlenmektedir. Bu sorunların en başında enerji ve motivasyon seviyesindeki azalmayla birlikte ortaya çıkan iş gücü kaybı gelmektedir. Mevsimsel depresyona bağlı olarak depresif belirtiler gösteren çalışanların performanslarındaki düşüş söz konusu iş kaybının en önemli sebeplerinden biridir. Mevsimsel depresyonun olumsuz etkileri yalnızca bireysel iş gücü kaybı ile kalmamakta, çalışanların arasındaki sosyal etkileşim ile söz konusu depresif belirtilerin yaygınlaştığı, enerji kaybı, çökkün ve mutsuz ruh hali, isteksizlik ve ilgisizlik gibi şikâyetlerin arttığı gözlenmektedir.
Bu belirtiler söz konusu olduğunda özellikle iki noktaya hassasiyet göstermemiz gerekir. Bunlardan ilki, belirtilerin başlangıcı ve süresi, diğeri ise kişinin günlük yaşamını ne derecede etkilediğidir. Mevsimsel depresyon yaşayan kişilere yaptığımız önerilerin başında gün ışığından maksimum seviyede faydalanmaları gelir.
Hava güneşli olmasa bile sabah ya da öğlen saatlerinde 20-30 dakika dışarıda zaman geçirmek mevcut gün ışığından faydalanma açısından önemli bir yere sahip. Düzenli spor, en azından her gün yapılacak yarım saatlik düzenli yürüyüşler, sağlıklı beslenmek, karbonhidrat ve şeker alımını kontrol altında tutmak, besin takviyesi olarak günlük olarak alınabilecek bir multivitamin, özellikle B vitamini eksikliğinin olup olmadığının kontrol altında tutulması bu öneriler arasında yer almakta.
Mevsimsel depresyonunun önüne geçebilmek için özellikle gün içerisinde gerekli ışık ihtiyacının karşılanması ve ortamın ısı ayarının kontrol altında tutulması da önemli bir yer teşkil etmektedir.
Eğer bu belirtileri yaşıyorsanız ve bu belirtiler özellikle kış aylarının gelmesiyle artış gösterdiyse mevsimsel depresyon yaşıyor olabilirsiniz o nedenle bir psikoloğa, psikiyatriste ya da aile hekiminize başvurmanızda fayda olabilir.
Çökkün bir ruh hali, ilgi kaybı yada yaptıklarından zevk alamama
Günlük iş ve gücünü yapamama,günlük işlere karşı isteksizlik,
Diyet yapmadığı halde aşırı kilo kaybetme yada kilo alma ( Bir ayda vücut ağırlığının %5 inden fazlasını alma yada verme.) İştah kaybı yada aşırı iş
Hemen her gün aşırı uyma yada uykusuzluk,
Cinsel istekte aşırı azalma yada istek kaybı
Sıkıntı huzursuzluk yerinde duramama,
Kendini yorgun bitkin halsiz hissetme (enerjisi çekilmiş gibi hissetme)
Kendini değersiz aşağılık yada suçlu gibi hissetme,
Dikkatini bir noktaya toplayamama
Uzm. Klinik Psikolog
Yasemin Meriç Kazdal