Covid-19 salgınıyla baş etmeye çalıştığımız bu günlerde ruh sağlığımızı dengede tutmak en az fiziksel sağlığımızı korumak kadar önemli. Salgının dünyada yayılmaya başladığı ilk zamanlarda yalnızca fiziksel semptomları konuşulurken, sosyal izolasyonun artması ve hastalığa yakalanma kaygısının oluşmasıyla psikolojik belirtileri de ortaya çıkmaktadır.

Dünyada yapılan birçok araştırma sonucunda psikolojik sağlamlığın fiziksel direnci desteklediği kanıtlanmıştır. Buradan hareketle virüse karşı savaşı kazanabilmemiz için en başlıca yapmamız gereken şey ruh sağlığımızı korumaktır.

Gelelim bunu nasıl yapacağımıza: öncelikle yola hayatta her şeyi kontrol edemeyeceğimizi kabullenmekle başlayacağız. Robert Ringer’ın da dediği gibi “Kontrol edemediğiniz şeyler üzerinde endişelenmeyi durduracak zihinsel gücü geliştirene kadar asla özgür olamazsınız.” Engelleyemeyeceğimiz şeylere üzülmek, yalnızca korktuğumuz şeyin başımıza geldiğindeki enerjimizden çalar. Unutmayın, fırtına çıkmasını engelleyemeyiz yalnızca öncesinde tedbirimizi alabiliriz. Kontrol edebileceğimiz şeylere odaklanmak hem belirsizliği yok etmesi hem de sağlıklı çözümlere ulaşabilmemiz bakımından çok değerlidir.

Kaygı, belirsizlikle beslenen bir duygudur. Ne kadar bilinmeyen, öngörülemeyen durum varsa kaygımız o kadar tetiklenir. Başta varlığından bile haberdar olmadığımız için hazırlıksız yakalandığımız, ne önlemler almamız gerektiğini dahi bilmediğimiz bir tehditle karşı karşıyayken giderek hakkında birçok bilgiye sahip olduğumuz, tedbirlerin alındığı, tedavi yöntemlerinin geliştirildiği bir durum içerisindeyiz. Bu ilerlemeler yalnızca fiziksel değil, ruh sağlığımızı da korumamız yönünde olumlu gelişmelerdir. Belirsizliklerin giderek azalması, tedbirlerin artması bilinçaltımıza ‘güvendesin’ mesajı vermektedir.

Toparlayacak olursak, ne yokmuş gibi davranacağız ne de felaketleştireceğiz! İnsan, hayatta kalma, başa çıkma ve uyum sağlama yetisi çok güçlü olan bir varlıktır.

Tarih boyunca pek çok benzer salgınları, savaşları, krizleri nasıl atlattıysak bunu da aynı şekilde atlatacağımızı bilmeliyiz. Nasıl ki fiziksel sağlığımızı virüsten korumak için yüzümüze maske takıyorsak, ruh sağlığımızı bilgi kirliliğinden ve aşırı haber maruziyetinden korumak için de ruhumuza maske takmalıyız. Unutmamamız gereken başlıca şey: ne kadar ruhumuzu beslersek o kadar bağışıklığımızın güçleneceği ve fiziksel sağlığımızı koruyacağımızdır.

Sağlıcakla kalın…

 

Uzman Klinik Psikolog

Sırma Eşitmez Gürleyen